Bazı araştırmacılar tarafından Türk İktisat Tarihinin en temel sorunlarından biri olarak kabul edilen Türk sanayileşme ya da sanayisizleşme meselesi üzerinde bugün de devam eden tartışmalar, henüz herkesin hemfikir olduğu bir açıklığa kavuşmuş değildir. Aslında Türkiyenin geri kalmışlığı üzerindeki ilgi sadece meslekten tarihçi ve iktisat tarihçilerinin değil, sosyal bilimlere mensup çeşitli uzmanlık dallarından birçok akademisyenle, ülke meseleleri üzerinde kafa yoran ciddi bir aydın tabaka ve her türden okur-yazar takımına varıncaya kadar çok geniş bir çevrede ilgi bulmuştur. Mevcut haliyle bir çalışma, bu türden arayışlar dokümanter bir veri sağlıyor.
Abdülkadir İlgenin 1921 Türkiye Sanayi Sayımları adlı kitabı, henüz devam etmekte olan bir savaş sürecinin olağanüstü şartlarında yapılan sanayi anketlerini karşılaştırmalı bir analize tabu tutuyor. Kitap, Balkan Harbinden başlayarak Birinci Büyük Harp ve Türk İstiklal Mücadelesine kadar devam eden bir alt-üst oluşlar zincirinin ülkenin ekonomik ve beşeri kaynaklarını bütünüyle tükettiği olağanüstü ortamında, deyim yerindeyse, bir kıılma anındaki sınai dökümüne ilişkin okuyucuya nesnel bir perspektif sağlıyor.
İttihatçı nesillerle başlayan ve Cumhuriyeti ilanın hemen akabinde devam ettirilen ithal ikameci sanayileşme politikaları, içinde barındırdığı romantik heyecanlarıyla günümüz nesilleri için zaman zaman duygusal niteliği ağır basan yönelişler olarak nitelendirilirse bile, yüklendiği fonksiyon açısından, bir geçiş döneminin kıymeti gittikçe artan hummalı faaliyetlerini ifade etmektedir. Cumhuriyete intikal eden sınai envantderin bu şekildeki bir dökümü, bahsi geçen iktisat politikalarının doğru anlaşılmasına yarar sağlayacaktır..
Bazı araştırmacılar tarafından Türk İktisat Tarihinin en temel sorunlarından biri olarak kabul edilen Türk sanayileşme ya da sanayisizleşme meselesi üzerinde bugün de devam eden tartışmalar, henüz herkesin hemfikir olduğu bir açıklığa kavuşmuş değildir. Aslında Türkiyenin geri kalmışlığı üzerindeki ilgi sadece meslekten tarihçi ve iktisat tarihçilerinin değil, sosyal bilimlere mensup çeşitli uzmanlık dallarından birçok akademisyenle, ülke meseleleri üzerinde kafa yoran ciddi bir aydın tabaka ve her türden okur-yazar takımına varıncaya kadar çok geniş bir çevrede ilgi bulmuştur. Mevcut haliyle bir çalışma, bu türden arayışlar dokümanter bir veri sağlıyor.
Abdülkadir İlgenin 1921 Türkiye Sanayi Sayımları adlı kitabı, henüz devam etmekte olan bir savaş sürecinin olağanüstü şartlarında yapılan sanayi anketlerini karşılaştırmalı bir analize tabu tutuyor. Kitap, Balkan Harbinden başlayarak Birinci Büyük Harp ve Türk İstiklal Mücadelesine kadar devam eden bir alt-üst oluşlar zincirinin ülkenin ekonomik ve beşeri kaynaklarını bütünüyle tükettiği olağanüstü ortamında, deyim yerindeyse, bir kıılma anındaki sınai dökümüne ilişkin okuyucuya nesnel bir perspektif sağlıyor.
İttihatçı nesillerle başlayan ve Cumhuriyeti ilanın hemen akabinde devam ettirilen ithal ikameci sanayileşme politikaları, içinde barındırdığı romantik heyecanlarıyla günümüz nesilleri için zaman zaman duygusal niteliği ağır basan yönelişler olarak nitelendirilirse bile, yüklendiği fonksiyon açısından, bir geçiş döneminin kıymeti gittikçe artan hummalı faaliyetlerini ifade etmektedir. Cumhuriyete intikal eden sınai envantderin bu şekildeki bir dökümü, bahsi geçen iktisat politikalarının doğru anlaşılmasına yarar sağlayacaktır..
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 252,00 | 252,00 |
| 2 | 131,04 | 262,08 |
| 3 | 90,72 | 272,16 |
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 252,00 | 252,00 |
| 2 | 131,04 | 262,08 |
| 3 | 90,72 | 272,16 |