Asya'nın Doğu ve Batı Kıyısında Arkeolojik Kültür Varlıkları

Stok Kodu:
9786053253280
Boyut:
16*24
Sayfa Sayısı:
368
Basım Tarihi:
Temmuz 2025
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
TÜRKÇE
%28 indirimli
800,00
576,00
Taksitli fiyat: 3 x 207,36
Temin süresi 4 gündür.
9786053253280
2008560
Asya'nın Doğu ve Batı Kıyısında Arkeolojik Kültür Varlıkları
Asya'nın Doğu ve Batı Kıyısında Arkeolojik Kültür Varlıkları
576.00

Japonya ve Türkiye; her iki ülke de kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış, kendi kültür varlıklarını koruma ve gelecek nesillere aktarma konusunda çeşitli stratejiler geliştirmiştir. Ancak bu iki ülkenin kültür varlıklarına olan yönetimsel yaklaşımları, tarihsel, kültürel ve sosyal bağlamda farklılıklar göstermektedir.
Japon müzeciliği ve arkeoloji pratiği, özellikle 20. yüzyılın ortalarından itibaren modernleşmiş ve dünya çapında bir model olarak kabul edilmiştir. Japonyanın arkeolojik kültür varlıklarını yönetme yaklaşımı şu temel unsurlara dayanır: Japonyada kültür varlıklarının korunması, 1950 yılında kabul edilen Kültürel Mirasın Korunması Kanunu gibi yasal düzenlemelerle güvence altına alınmıştır. Ayrıca, 1996dan itibaren, Japonyanın birçok önemli kültür varlığı Ulusal Hazine olarak tescillenmiştir. Japonyada kültür varlıklarının korunması, toplumun bilinçlendirilmesiyle paralel olarak yürütülmektedir. Okullarda ve müzelerde yapılan eğitimlerle halkın kültür varlıklarına olan duyarlılığı artırılmaktadır. Japonya, kültürel mirasın korunmasında bilimsel ve teknik araştırmalara büyük önem vermektedir. Arkeolojik alanlar genellikle bilimsel yöntemlerle incelenir ve korunma süreçlerinde en son teknolojiler kullanılır. Japonyada müzeler, sadece sergi alanları değil, aynı zamanda kültür varlıklarını araştırma, koruma ve halkla paylaşma işlevini de yerine getiren bilim merkezleri olarak faaliyet göstermektedir.
Türkiye tarihi ve kültürel mirasıyla oldukça zengin bir ülkedir ve bu emaneti koruma konusunda bir dizi yasal düzenleme ve uygulama geliştirmiştir. Türkiyenin arkeolojik kültür varlıklarını yönetme yaklaşımı ise şöyledir: Türkiyede kültür varlıklarının korunması, 1983 yılında çıkarılan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanun, arkeolojik alanların korunması, kazılar ve restorasyon projelerinin denetlenmesi gibi önemli düzenlemeler içerir. Türkiyede arkeolojik kazılar, genellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olarak yürütülmektedir. Kazılar, bilimsel ve sistematik bir şekilde yapılmakta olup, elde edilen buluntuların korunması için restorasyon çalışmaları da gerçekleştirilir.
Sonuç olarak, söz konusu bu eser, Japonya'nın kültürel miras yönetiminde uyguladığı başarılı politikaları ve yasal düzenlemeleri ele almakta; bu örnekler üzerinden Türkiye'deki kültür varlıklarının korunması ve yönetimine katkı sunmayı hedeflemektedir. Alanındaki önemli bir boşluğu dolduracağına inandığım bu kitap, yalnızca akademik çevrelere değil, aynı

Japonya ve Türkiye; her iki ülke de kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış, kendi kültür varlıklarını koruma ve gelecek nesillere aktarma konusunda çeşitli stratejiler geliştirmiştir. Ancak bu iki ülkenin kültür varlıklarına olan yönetimsel yaklaşımları, tarihsel, kültürel ve sosyal bağlamda farklılıklar göstermektedir.
Japon müzeciliği ve arkeoloji pratiği, özellikle 20. yüzyılın ortalarından itibaren modernleşmiş ve dünya çapında bir model olarak kabul edilmiştir. Japonyanın arkeolojik kültür varlıklarını yönetme yaklaşımı şu temel unsurlara dayanır: Japonyada kültür varlıklarının korunması, 1950 yılında kabul edilen Kültürel Mirasın Korunması Kanunu gibi yasal düzenlemelerle güvence altına alınmıştır. Ayrıca, 1996dan itibaren, Japonyanın birçok önemli kültür varlığı Ulusal Hazine olarak tescillenmiştir. Japonyada kültür varlıklarının korunması, toplumun bilinçlendirilmesiyle paralel olarak yürütülmektedir. Okullarda ve müzelerde yapılan eğitimlerle halkın kültür varlıklarına olan duyarlılığı artırılmaktadır. Japonya, kültürel mirasın korunmasında bilimsel ve teknik araştırmalara büyük önem vermektedir. Arkeolojik alanlar genellikle bilimsel yöntemlerle incelenir ve korunma süreçlerinde en son teknolojiler kullanılır. Japonyada müzeler, sadece sergi alanları değil, aynı zamanda kültür varlıklarını araştırma, koruma ve halkla paylaşma işlevini de yerine getiren bilim merkezleri olarak faaliyet göstermektedir.
Türkiye tarihi ve kültürel mirasıyla oldukça zengin bir ülkedir ve bu emaneti koruma konusunda bir dizi yasal düzenleme ve uygulama geliştirmiştir. Türkiyenin arkeolojik kültür varlıklarını yönetme yaklaşımı ise şöyledir: Türkiyede kültür varlıklarının korunması, 1983 yılında çıkarılan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu ile düzenlenmiştir. Bu kanun, arkeolojik alanların korunması, kazılar ve restorasyon projelerinin denetlenmesi gibi önemli düzenlemeler içerir. Türkiyede arkeolojik kazılar, genellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı'na bağlı olarak yürütülmektedir. Kazılar, bilimsel ve sistematik bir şekilde yapılmakta olup, elde edilen buluntuların korunması için restorasyon çalışmaları da gerçekleştirilir.
Sonuç olarak, söz konusu bu eser, Japonya'nın kültürel miras yönetiminde uyguladığı başarılı politikaları ve yasal düzenlemeleri ele almakta; bu örnekler üzerinden Türkiye'deki kültür varlıklarının korunması ve yönetimine katkı sunmayı hedeflemektedir. Alanındaki önemli bir boşluğu dolduracağına inandığım bu kitap, yalnızca akademik çevrelere değil, aynı

ZİRAAT BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 576,00    576,00   
2 299,52    599,04   
3 207,36    622,08   
İŞ BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 576,00    576,00   
2 299,52    599,04   
3 207,36    622,08   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat