Avrupa Birliği'nin Yasadışı Göç Politikası

Stok Kodu:
9789758773817
Boyut:
13,5x21
Sayfa Sayısı:
223
Baskı Sayısı:
4
Basım Tarihi:
2019
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%21 indirimli
100,00
79,00
9789758773817
457369
Avrupa Birliği'nin Yasadışı Göç Politikası
Avrupa Birliği'nin Yasadışı Göç Politikası
79.00

İnsanlık tarihi kadar eski bir kavram olan göç, tek bir disiplinin açıklayamayacağı oldukça karmaşık ve çok boyutlu bir yapıya sahiptir. Küreselleşmeyle birlikte farklı boyutlar kazanan göç, başlı başına büyük bir bilinmezlik yaratırken onun hukuki türü olan ve son yıllarda ivme kazanan yasadışı göç, dünyadaki göç sorunsalını daha da karmaşık bir hale getirmiştir.


2. Dünya Savaşı sonunda, Avrupa'nın ekonomik inşa sürecinde göçmenlere açılmış olan kapıların 1973 Petrol Krizi'yle kapatılması, Avrupa'ya yönelen yasadışı göçü tetiklemiştir. Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle yasadışı göç hız kazanmıştır. Bu dönemde göçmenlere karşı yükselen ırkçı eylemlerin ve yabancı düşmanlığının bir sonucu olarak göçün politikleştiği ve ulusal çıkarlar açısından "yüksek politika" konusu haline geldiği dikkat çekmektedir.


Göç konusu politikleştikçe Avrupa Birliği, zaman içinde yasal düzenlemelerle kurumlarının rollerini arttırmış ve üye devletlerin ulusal çıkarlarının can alıcı noktalarından biri olan göç konusunu kademeli olarak topluluklaştırmıştır. Ortak göç politikası oluşturma serüveninin; Maastricht'le ortak çıkar konularının saptanmasına ve hükümetlerarası işbirliği tohumlarının atılmasına dayanan, Amsterdam Antlaşması'yla topluluk sütununa aktarılan ancak bir türlü üye devletlerin Birliğe yetki devrine tanıklık etmeyen, Tampere Zirvesi, Seville Zirvesi, Lahey Zirvesi ve Stockholm Programı gibi beşer yıllık yol haritalarının belirlendiği bildirgelerle müte-madiyen tekrarlanan işbirliği çağrı ve önerilerine sahne olan uzunca bir geçmişe sahip olduğu görülmektedir. Tüm bunlara rağmen Birlik, ortak bir göç politikası oluşturamamış ancak sığınma ve göç yönetimi konusunda birtakım ortak parametreler geliştirmiştir. Yine de yasadışı göçle mücadelede aktif olarak kullandığı geri kabul anlaşması için üye devletlerden yetki almayı başarabilmiştir. Avrupa Birliği'nin yasadışı göçle mücadele politikasını, oluşturduğu iç ve dış mekanizmalarla kurgulamak mümkündür. Bu çerçevede, AB'nin içeride "Panoptikon Avrupa" kurgusunu yaparken dışarıda "Kale Avrupası"nın duvarlarını ördüğü görülmektedir.

İnsanlık tarihi kadar eski bir kavram olan göç, tek bir disiplinin açıklayamayacağı oldukça karmaşık ve çok boyutlu bir yapıya sahiptir. Küreselleşmeyle birlikte farklı boyutlar kazanan göç, başlı başına büyük bir bilinmezlik yaratırken onun hukuki türü olan ve son yıllarda ivme kazanan yasadışı göç, dünyadaki göç sorunsalını daha da karmaşık bir hale getirmiştir.


2. Dünya Savaşı sonunda, Avrupa'nın ekonomik inşa sürecinde göçmenlere açılmış olan kapıların 1973 Petrol Krizi'yle kapatılması, Avrupa'ya yönelen yasadışı göçü tetiklemiştir. Soğuk Savaş'ın sona ermesiyle yasadışı göç hız kazanmıştır. Bu dönemde göçmenlere karşı yükselen ırkçı eylemlerin ve yabancı düşmanlığının bir sonucu olarak göçün politikleştiği ve ulusal çıkarlar açısından "yüksek politika" konusu haline geldiği dikkat çekmektedir.


Göç konusu politikleştikçe Avrupa Birliği, zaman içinde yasal düzenlemelerle kurumlarının rollerini arttırmış ve üye devletlerin ulusal çıkarlarının can alıcı noktalarından biri olan göç konusunu kademeli olarak topluluklaştırmıştır. Ortak göç politikası oluşturma serüveninin; Maastricht'le ortak çıkar konularının saptanmasına ve hükümetlerarası işbirliği tohumlarının atılmasına dayanan, Amsterdam Antlaşması'yla topluluk sütununa aktarılan ancak bir türlü üye devletlerin Birliğe yetki devrine tanıklık etmeyen, Tampere Zirvesi, Seville Zirvesi, Lahey Zirvesi ve Stockholm Programı gibi beşer yıllık yol haritalarının belirlendiği bildirgelerle müte-madiyen tekrarlanan işbirliği çağrı ve önerilerine sahne olan uzunca bir geçmişe sahip olduğu görülmektedir. Tüm bunlara rağmen Birlik, ortak bir göç politikası oluşturamamış ancak sığınma ve göç yönetimi konusunda birtakım ortak parametreler geliştirmiştir. Yine de yasadışı göçle mücadelede aktif olarak kullandığı geri kabul anlaşması için üye devletlerden yetki almayı başarabilmiştir. Avrupa Birliği'nin yasadışı göçle mücadele politikasını, oluşturduğu iç ve dış mekanizmalarla kurgulamak mümkündür. Bu çerçevede, AB'nin içeride "Panoptikon Avrupa" kurgusunu yaparken dışarıda "Kale Avrupası"nın duvarlarını ördüğü görülmektedir.

AKBANK
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 79,00    79,00   
2 40,29    80,58   
3 27,39    82,16   
4 20,94    83,74   
5 17,06    85,32   
6 14,48    86,90   
ZİRAAT BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 79,00    79,00   
2 40,29    80,58   
3 27,39    82,16   
4 20,94    83,74   
5 17,06    85,32   
6 14,48    86,90   
GARANTİ BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 79,00    79,00   
2 40,29    80,58   
3 27,39    82,16   
4 20,94    83,74   
5 17,06    85,32   
6 14,48    86,90   
İŞ BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 79,00    79,00   
2 40,29    80,58   
3 27,39    82,16   
4 20,94    83,74   
5 17,06    85,32   
6 14,48    86,90   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat