Bakır Tencere - Kırık Kaşık

Stok Kodu:
9786257726443
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
200
Baskı Sayısı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
%33 indirimli
25,00
16,75
9786257726443
739724
Bakır Tencere - Kırık Kaşık
Bakır Tencere - Kırık Kaşık
16.75

Yaşanmış Hayatın Romanı

İz bırakır insan, gelip geçerken bu dünyadan. Sesiyle, bakışıyla, duruşuyla, elleriyle, ayaklarıyla, bütün varlığıyla, bulunduğu, dokunduğu her yere iz bırakır. Var olduğu andan itibaren yok olacağı zamana iz bırakır. İyi iz bırakanların sesi, kötü iz bırakanların sesiyle kıyaslanamayaca kadifeliktedir. İz bırakır insan nefes almaya başlar başlamaz... Nefesiyle yazılmaya başlayan hikâyesi insanın, nefes verdiğinde biter. İz bırakır insanlar birbirinde iyi ya da kötü.Bazı izler bir kaleme denk gelir. İşte o izlerin rengi kalemin ucundan çıktığı tonda, hep aynı renkte, silinmeden solmadan öylece kalır... Bu romanda; Gelin geldiği yabancısı olduğu köyü onun sayesinde yakından tanıdı. Uzun kış gecelerinde, yorgun yaz akşamlarında çay içerken çocukluğundan başlayarak çileli hikâyesini, sefalet dolu ömrünü defalarca anlattı. O geçmişinde dolanırken, gölge gibi onun arkasında dolanmaktan hiç bıkmadı. Ayak basmadığı yerleri basmış gibi biliyordu. Çileli kadının gözlerinden akan yaşlar onun yüreğine damlıyordu. Hikâyenin eksik yerlerinin olup olmadığını sorgulamıyordu. Adaletsiz olup olmadığını da hiç sorgulamamıştı…akıcı ve sürekleyici bir roman.

Yaşanmış Hayatın Romanı

İz bırakır insan, gelip geçerken bu dünyadan. Sesiyle, bakışıyla, duruşuyla, elleriyle, ayaklarıyla, bütün varlığıyla, bulunduğu, dokunduğu her yere iz bırakır. Var olduğu andan itibaren yok olacağı zamana iz bırakır. İyi iz bırakanların sesi, kötü iz bırakanların sesiyle kıyaslanamayaca kadifeliktedir. İz bırakır insan nefes almaya başlar başlamaz... Nefesiyle yazılmaya başlayan hikâyesi insanın, nefes verdiğinde biter. İz bırakır insanlar birbirinde iyi ya da kötü.Bazı izler bir kaleme denk gelir. İşte o izlerin rengi kalemin ucundan çıktığı tonda, hep aynı renkte, silinmeden solmadan öylece kalır... Bu romanda; Gelin geldiği yabancısı olduğu köyü onun sayesinde yakından tanıdı. Uzun kış gecelerinde, yorgun yaz akşamlarında çay içerken çocukluğundan başlayarak çileli hikâyesini, sefalet dolu ömrünü defalarca anlattı. O geçmişinde dolanırken, gölge gibi onun arkasında dolanmaktan hiç bıkmadı. Ayak basmadığı yerleri basmış gibi biliyordu. Çileli kadının gözlerinden akan yaşlar onun yüreğine damlıyordu. Hikâyenin eksik yerlerinin olup olmadığını sorgulamıyordu. Adaletsiz olup olmadığını da hiç sorgulamamıştı…akıcı ve sürekleyici bir roman.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat