Baudrillard ve Milenyum Postmodern Hesaplaşmalar

Bu kitap bir başka Fransız kaçağın, Jean Baudrillardın milenyuma ilişkin düşüncelerini anlatır. İçerikten çok üsluba dayanmayı özendirdiği eleştirilerine rağmen, Baudrillard kolayca kendi kültürel geçmişiyle aynı kefeye konulamaz. Baudelaire tarihsel bir pencere açmış, bu pencereden toplumsal, iktisadi ve kültürel değişimlerin, bir toplumsal eleştirmenin saflaşmış ya da nevrotik biçimde kurgulanmış bilinci ve tecrübesi üzerindeki etkilerini izleyip, çerçevelendirmeye çalışmıştır. Gerçi ben burada, Baudrillardın bu pencere ya da çerçeveden yararlandığını söylemek istemiyorum. Bu durum daha çok, yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren eleştirel bir bakış açısı olmaktan ziyade bir yüke dönüşmeye başlayan modernitenin bir özelliğiydi. İçinde yaşadığımız yüzyılın sonuna yaklaştığımızda, bu tür keskinlikler sadece talk showlara konu olabilmektedir.

Milenyumdan psikanalize, kuantum kuramından kaçıklık kuramına kadar bir dizi temayı işleyen Postmodern Hesaplaşmalar serisi, her biri çağdaş düşüncenin keskin ucunda duran anahtar bir fikri ele alan ve 21. yüzyıl düşüncesinin temellerini atmış paradigmatik düşünür ve beyinlerin yaklaşımlarını anlaşılır bir dille ortaya koyan kitaplardan oluşmaktadır.