İzlediğimiz sanatçılar, tiyatronun formuyla içeriği arasındaki ilişkinin sabit olmadığını gösterdi: bazen form (sahne-mekan, ışık, nesne) ikincil görülürken; bazen form, anlamın primi haline geldi (Appia, Svoboda, Wilson). Politik tiyatro geleneği (Piscator, Brecht, Boal) formu politik pedagojinin bir aracı olarak kullandı; Grotowski, Bausch ve Kantor ise formu insan bedeninin ve hafızanın araştırma aracı kıldı. Bu diyalektik, tiyatronun hem epistemolojik bir araç (bilgi üretimi) hem de estetik bir nesne olarak işlev görmesini sağladı; farklı yaklaşımlar, biçim ve içerik ilişkisini farklı epistemolojik önermeler üzerinden yeniden kurdu.
İzlediğimiz sanatçılar, tiyatronun formuyla içeriği arasındaki ilişkinin sabit olmadığını gösterdi: bazen form (sahne-mekan, ışık, nesne) ikincil görülürken; bazen form, anlamın primi haline geldi (Appia, Svoboda, Wilson). Politik tiyatro geleneği (Piscator, Brecht, Boal) formu politik pedagojinin bir aracı olarak kullandı; Grotowski, Bausch ve Kantor ise formu insan bedeninin ve hafızanın araştırma aracı kıldı. Bu diyalektik, tiyatronun hem epistemolojik bir araç (bilgi üretimi) hem de estetik bir nesne olarak işlev görmesini sağladı; farklı yaklaşımlar, biçim ve içerik ilişkisini farklı epistemolojik önermeler üzerinden yeniden kurdu.
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 245,00 | 245,00 |
| 2 | 127,40 | 254,80 |
| 3 | 88,20 | 264,60 |
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 245,00 | 245,00 |
| 2 | 127,40 | 254,80 |
| 3 | 88,20 | 264,60 |