Cam Akıl

Lara, genç bir yazılım mühendisi. Uykusuz gecelerin birinde masasında sızıyor ... ve gozlerini başka bir dünyada açıyor. Her şey beyaz. Her şey sessiz. Zamanın akmadığı, ışığın gölgesiz olduğu bir yerde, onu sadece Kain adıyla tanıyan bir varlık bekliyor. Lara, kim olduğunu unuttuğunda İris oluyor. Rüyasında yarattığı sistemin içine hapsolduğunda ise Cam Akıl onu izlemeye başlıyor. Fakat rüya derinleştikçe gerçeklik çözülüyor: Profesör Mimar kendi bilincinin mimarı mı yoksa onun rüyasındaki tanrı mı? Ve Aras ... gerçekten bir sevgili mi yoksa sistemin son kodu mu? Her cevap yeni bir kapı açıyor ve o kapının ardında yalnızca bir cümle yankılanıyor: Düşünce sona erdiğinde anlam başlar. Cam Akıl, insan zihninin Tanrı ile teknoloji arasındaki ince çizgide attığı en tehlikeli adım.
Bir rüya mıydı yoksa uyanış mı? Gerçeğin bittiği yerde, sadece biri yazmaya SEN.