Devletlerin Deniz Alanlarından Yararlanmalarında Hakkaniyet İlkesi

Stok Kodu:
9786253771515
Boyut:
16*24
Sayfa Sayısı:
419
Basım Tarihi:
Şubat 2025
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1.Hamur
Dili:
TÜRKÇE
Kategori:
%8 indirimli
800,00
736,00
9786253771515
2149571
Devletlerin Deniz Alanlarından Yararlanmalarında Hakkaniyet İlkesi
Devletlerin Deniz Alanlarından Yararlanmalarında Hakkaniyet İlkesi
736.00

Deniz alanları tarih boyunca insanlık için hep bir cazibe merkezi olmuştur. Denizin bilinmezlikleri, sahip olduğu kaynaklar, ulaşım ve lojistik faaliyetleri bakımından işlevselliği, insanın denize olan ilgisinin başlıca sebepleridir. Başlangıçta hukuksal düzenlemelerin dışında bırakılan deniz alanları günümüzde ulusal ve uluslararası hukuk sistemlerinde önemli bir yer işgal etmektedir. Böylece devletlerin deniz alanlarından ne kadar ve nasıl yararlanabilecekleri belirli bir hukuksal düzene kavuşmuştur. Bu düzen, kimi durumlarda devletler arasında mutlak bir eşitliği öngörürken kimi durumlarda ise birtakım öncelikli yararlanma hallerini kabul etmektedir. Ayrıca deniz alanlarının insanlığın tamamını ilgilendirmesi, gelecek nesillerin de yararlanmanın muhatabı olmalarına vesile olmaktadır. Tüm bu yararlanma hallerinde uluslararası deniz hukukunun öngördüğü özel bir düzen bulunmaktadır. Mutlak eşitliğin tesis edilmesi ve sağlanması, öncelikli yararlanma hakkının korunması, gelecek nesillerin gözetilmesi gibi durumlar, bu düzen açısından örnek olarak kabul edilebilir.
Deniz alanlarından yararlanmanın belirli bir düzende gerçekleştirilebilmesi elbette hukuk sisteminin en önemli işlevidir. Ancak kimi durumlarda hukuk sisteminin yalın biçimde bu düzeni tesis etmede yetersiz kalması söz konusudur. Böyle durumlarda adil bir yararlanmanın tesis edilebilmesi için gözetilmesi gereken hakkaniyet ilkesine gereksinim duyulmaktadır. Başlı başına bir disiplin olarak kabul edilen hakkaniyetin, hukuk ilkesi olarak uluslararası deniz hukukunda sahip olduğu konumun tespit edilmesi ve yararlanma hallerinde zikredilen dengelerdeki işlevselliğinin ortaya konulması çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.

Deniz alanları tarih boyunca insanlık için hep bir cazibe merkezi olmuştur. Denizin bilinmezlikleri, sahip olduğu kaynaklar, ulaşım ve lojistik faaliyetleri bakımından işlevselliği, insanın denize olan ilgisinin başlıca sebepleridir. Başlangıçta hukuksal düzenlemelerin dışında bırakılan deniz alanları günümüzde ulusal ve uluslararası hukuk sistemlerinde önemli bir yer işgal etmektedir. Böylece devletlerin deniz alanlarından ne kadar ve nasıl yararlanabilecekleri belirli bir hukuksal düzene kavuşmuştur. Bu düzen, kimi durumlarda devletler arasında mutlak bir eşitliği öngörürken kimi durumlarda ise birtakım öncelikli yararlanma hallerini kabul etmektedir. Ayrıca deniz alanlarının insanlığın tamamını ilgilendirmesi, gelecek nesillerin de yararlanmanın muhatabı olmalarına vesile olmaktadır. Tüm bu yararlanma hallerinde uluslararası deniz hukukunun öngördüğü özel bir düzen bulunmaktadır. Mutlak eşitliğin tesis edilmesi ve sağlanması, öncelikli yararlanma hakkının korunması, gelecek nesillerin gözetilmesi gibi durumlar, bu düzen açısından örnek olarak kabul edilebilir.
Deniz alanlarından yararlanmanın belirli bir düzende gerçekleştirilebilmesi elbette hukuk sisteminin en önemli işlevidir. Ancak kimi durumlarda hukuk sisteminin yalın biçimde bu düzeni tesis etmede yetersiz kalması söz konusudur. Böyle durumlarda adil bir yararlanmanın tesis edilebilmesi için gözetilmesi gereken hakkaniyet ilkesine gereksinim duyulmaktadır. Başlı başına bir disiplin olarak kabul edilen hakkaniyetin, hukuk ilkesi olarak uluslararası deniz hukukunda sahip olduğu konumun tespit edilmesi ve yararlanma hallerinde zikredilen dengelerdeki işlevselliğinin ortaya konulması çalışmanın konusunu oluşturmaktadır.

ZİRAAT BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 736,00    736,00   
2 382,72    765,44   
3 264,96    794,88   
İŞ BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 736,00    736,00   
2 382,72    765,44   
3 264,96    794,88   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat