Her insan bir yolcudur. Her yolcunun yanında taşıdığı bir heybeye ihtiyacı vardır. Fakat en kıymetlisi, gönül heybesidir. Çünkü bu heybe, aşkla, sabırla, hüzünle, umutla, bazen gözyaşıyla, bazen tebessümle dolar. Ve bu heybe, içine konan şeylerle şekillenir: kimi ağırlık taşır, kimi nur; kimi kırıntılarla yetinir, kimi hakikat incileriyle dolar. Gönül Heybesi, hayatın gürültüsünden sıyrılıp iç sesini duymak isteyenlerin, hakikatin izini sürmeye niyetlenenlerin heybesine konulmuş bir avuç gönül azığıdır. Sabır, aşk, ilim, ibadet, tefekkür... Her biri bir damla nur gibi süzülür bu sayfalardan. Bu sayfalar, sözden çok sırdır; kelimeden çok nefes, cümleden çok duadır. Çünkü gönül, akılla değil aşkla açılır; gözle değil içteki ışıkla görür. Bu sebeple Gönül Heybesi, hayata bir menzilden değil, bir derinlikten bakanlara ithaf edildi. Bu kitap bilgi vermek için değil, gönlü titretmek, kalbi uyandırmak için var. Çünkü hakikate giden yol satırlarda değil; gönlün derinliğinde gizlidir. Okudukça kendi yolculuğuna ayna tutacak, kimi yerde suskun bir dua, kimi yerde yakıcı bir niyaz bulacaksın. Belki de yıllardır içinden geçip giden duyguların, burada sana kelime suretinde görünecek. Sayfaları çevirirken kendi yolculuğunu, kendi yaralarını ve kendi dualarını bulacaksın. Belki bir cümle, unuttuğun bir hissi uyandıracak; belki bir söz, yıllardır aradığın cevabı kalbine fısıldayacak. Unutma, gönül heybesi seninle yürür, seninle dolar, seninle boşalır. Asıl mesele, içine ne koyduğundur. Şimdi kapa gözlerini, aç gönül heybeni. Çünkü asıl yolculuk, bu satırlarla değil, sende başlayacak.
Her insan bir yolcudur. Her yolcunun yanında taşıdığı bir heybeye ihtiyacı vardır. Fakat en kıymetlisi, gönül heybesidir. Çünkü bu heybe, aşkla, sabırla, hüzünle, umutla, bazen gözyaşıyla, bazen tebessümle dolar. Ve bu heybe, içine konan şeylerle şekillenir: kimi ağırlık taşır, kimi nur; kimi kırıntılarla yetinir, kimi hakikat incileriyle dolar. Gönül Heybesi, hayatın gürültüsünden sıyrılıp iç sesini duymak isteyenlerin, hakikatin izini sürmeye niyetlenenlerin heybesine konulmuş bir avuç gönül azığıdır. Sabır, aşk, ilim, ibadet, tefekkür... Her biri bir damla nur gibi süzülür bu sayfalardan. Bu sayfalar, sözden çok sırdır; kelimeden çok nefes, cümleden çok duadır. Çünkü gönül, akılla değil aşkla açılır; gözle değil içteki ışıkla görür. Bu sebeple Gönül Heybesi, hayata bir menzilden değil, bir derinlikten bakanlara ithaf edildi. Bu kitap bilgi vermek için değil, gönlü titretmek, kalbi uyandırmak için var. Çünkü hakikate giden yol satırlarda değil; gönlün derinliğinde gizlidir. Okudukça kendi yolculuğuna ayna tutacak, kimi yerde suskun bir dua, kimi yerde yakıcı bir niyaz bulacaksın. Belki de yıllardır içinden geçip giden duyguların, burada sana kelime suretinde görünecek. Sayfaları çevirirken kendi yolculuğunu, kendi yaralarını ve kendi dualarını bulacaksın. Belki bir cümle, unuttuğun bir hissi uyandıracak; belki bir söz, yıllardır aradığın cevabı kalbine fısıldayacak. Unutma, gönül heybesi seninle yürür, seninle dolar, seninle boşalır. Asıl mesele, içine ne koyduğundur. Şimdi kapa gözlerini, aç gönül heybeni. Çünkü asıl yolculuk, bu satırlarla değil, sende başlayacak.
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 215,60 | 215,60 |
| 2 | 112,11 | 224,22 |
| 3 | 77,62 | 232,85 |
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 215,60 | 215,60 |
| 2 | 112,11 | 224,22 |
| 3 | 77,62 | 232,85 |