Hainliğin Sınırı Yoktur

Günümüzde toplumlara dayatılan; tüketim kültürünün, "kullan-at"

"Geçmişi unut, Kim olduğunu unut, Geleceği düşünme, Anı yaşa..."

İnançlar insanları uyandırmak ve özgürleştiren yapılarken; bir bakıyoruz uyutma ve aldatma aracı olmuş ideolojiler halinde insanlığa saldırmakta kabul görmezse başka ideolojiler olarak karşımıza çıkıyor. Bu olmadı bunu verelim haline gelen bir sarmalın içinde insanlar yoksullaştırılıyor ve cahilleştiriliyor. Bunu yaparken inançların aslında yoksullukla yaşama alıştırıyorlar ve bunu bir erdem olarak gösteriyorlar. Bunu söyleyenler ise zenginliklerine zenginlik katacak dünyalıklarını yapıyorlar. Cahil kalmalarını sağlayarak bütün işi kendi üzerine alarak siz beni dinleyin ben sizin yerinize düşünüyorum edebiyatı ile önüne de kırıntıları vererek kendisine biat eden, köle yapan bir oluşumu sağlayarak toplumları midelerinden yönetiyorlar...

"Değişmeden gelişelim, karakterimizi kaybetmeden de daha iyiye gidebiliriz..." Murat Akbaş

"Barış derken; bir elinde de silahla barış olmazsa silahlar konuşur diyorsa..."Murat Akbaş

"Allah'ın kulları arasında bir kavim var ki; Allah'ın Resulü ve kitap inmeden de Allah'ın tek olduğunu ve her şeyin yaratıcısı olduğunu bulan kavim "Türkler" olmuştur." Bu yüzden; "Ne Mutlu Türküm Diyene"... Mustafa Kemal Atatürk

Türklük kavramı; "Türkiye Cumhuriyetini Kuran Halka (amacı, kanısı, dikkati, ciddiyeti, düşüncesi, sevgisi, kalbi ve gönlü ile ) ve bir arada yaşadığı toprağa vatan diyenlere Türk denir." Murat Akbaş

"Bir milletin ruhu ele geçirilmedikçe, bir milletin azmi ve iradesi kırılmadıkça, millete egemen olmanın imkanı yoktur. 1924 Dumlupınar

" Artık ruhumuzu askıdan indirin beyler, bayanlar... Midelerinizden konuşmayı bırakın ve aklınızı kullanarak hür kuşlar gibi aynı atalarımızdan aldığımız feyzle üzerine üzerine gidin... Tek olduğunuzu zannettiriyorlar... Tekliğin çoklu isyanını buton dünyaya gösterin...

Murat Akbaş

Geçmişte bu toprakları kanla kazanan Kemalist Atatürk'ü beğenmeyenler, bugün seçimlerle halkın gözünü boyayarak, cahilliklerine cahillik kalarak bir hiç uğruna emperyallerin yönetime getirdikleri kuklaları seçiyoruz. Kazananı belli partilerin, tabanları gerçek, yönetimleri ise emperyal olan partilerle seçime gidiyoruz. Her şeyi ile yalan olan bu seçimler hep bizden bir şeyler alıp götürüyor... Bütün bu seçimler 1938'den bugüne ulusal kurumlarımızı gayri ulusal kurumlara dönüştürmekten başka işe yaramayan bir düzenin içinde kendimizi tatmin etmekten başka bir şey yapmıyoruz..

Son söz tabii ki Mustafa Kemal Atatürk'ün; "TBMM hükümetinin ordusu ülkeler almak ya da saltanat yıkmak veya kurmak için şunun bunun elinde ihtiras aracı olmaktane uzaktır. İnsanca ve bağımsız yaşamaktan başka amacı olmayan ulusun aynı ideal ile duygulu ve yalnız onun emrine uygun ve sadık öz evlatlarından oluşan saygı değerbir topluluktur."