İlk Çatlak

Bir sabah uyandım, gülümsemem düşmüştü yere.
Aynaya baktım, tanımadım kendimi...
Bir çatlak belirmişti kalbimde usulca,
O günden sonra ne geçmiş bendendi
Ne de gelecek benden kaçabildi.

Kırıldım... Ama dağılıp yok olmadım.
Parçalarımda saklıydı yeni ben.

Sessizlikten yükselen bir sesle,
Hayatla yeniden masaya oturdum.
Bu kitap, o sesin hikâyesi...

Kitap Tanıtımı ve Arka
Kapak Metni

İlk Çatlak, bir adamın geçmişiyle yüzleşmesini, düşüşünü ve yeniden ayağa kalkma çabasını anlatan; aynı zamanda toplumun görünmeyen yaralarına, sessiz çığlıklarına ve içten içe parçalanan hayatlara ışık tutan güçlü bir hikâye.

Kimi zaman bir pansiyon odasında tek başına kalan bir adamın iç sesi olur bu kitap.
Kimi zaman bir çocuğun sahadaki bakışı, bir annenin sessiz vedası, bir babanın suskun sevgisi...
Ama en çok da bir insanın en karanlık anında bile içinden yükselen umut fısıltısıdır bu roman.

Bu kitapta sadece bir adamın hikâyesi yok.
Düşen, yalan söyleyen, pişmanlık yaşayan ama yine de kalkmak isteyen herkesin hikâyesi var.

Ve bazen bir hayat…