Logosu Felsefeden Arındırmak

Stok Kodu:
9786259656595
Boyut:
14*20
Sayfa Sayısı:
284
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2.Hamur
Dili:
TÜRKÇE
Kategori:
%23 indirimli
300,00
231,00
Taksitli fiyat: 3 x 83,16
Temin süresi 4 gündür.
9786259656595
2012375
Logosu Felsefeden Arındırmak
Logosu Felsefeden Arındırmak
231.00

İnsan soyunun, diğer var olanlardan en temel ayrımı, öz-bilinçli bir varlık olmasıdır. Düşünce geleneğinin tarihteki açılımına baktığımızda, insanın önce yaşamını kolaylaştırmak için, kendi dışındaki duyusal şeyleri bilmek istediğini görüyoruz. Giderek gelişen bilgi tasarımı, daha sonraları Felsefe diye adlandırılan bir disipline kavuştu. Bu düşünme etkinliğinde günlük gereçler ve tikel şeylerin bilgisinden varlığın ve var-oluşun nedenleri üzerine düşünmeye geçilmiştir. Bunun yazılı eserlerle günümüze kalan en yüksek biçimleri Antik Yunan düşüncesinde karşımıza çıkar. Bilindiği gibi Pythagorasın bir öğrencisinin ona, "siz bir Sophos (bilge)sunuz" demesine karşın Pythagoras, "hayır ben Sophos değil, Philosophos (bilge-sever)um" demesiyle bu terim düşünce tarihine girmiş ve bu uğraşın genel adı olmuştur.

Platon, bilginin duyusal ve geçici şeylerin bilgisinde temellendirilemeyeceğini, bu dağınık duyusal algıların bir evrensel ölçüt altında birliğe getirilmesi gerektiğini ileri sürmüş ve buna da İdea adını vermiştir. Böylece duyusal güzel algıların idesi güzelik-idesi, duyusal gerçekle ilgili algıların doğruluk-idesi, duyusal ve törel ahlâksal düşüncelerin de İyi-idesi altında birliğe getirilmesi gerektiğini önermiştir.

Platonun Herakleitostan aldığı ve düşüncesinin temeline koyduğu Logos kavramı ise tüm düşünme etkinliğinin -her neyi bilmek istersek onu kapsayan- gerçek-ölçüt olduğunu onamıştır.

Artık, Pythagoras ile başlayan ve Logosa dışsal olan Philosophos (bilge severlik) ve philosophia (hikmet-severlik), yerini kaynağı kendinde olan, öz-bilincin etkinliği olarak Logosa bırakmıştır.

Ancak tüm düşünce tarihinde genel bir ad olarak Philosophia (Felsefe) terimi kala kalmıştır. Kimi düşünürler bunun kavram olarak değil, yalnızca bir ad olarak kalmasının sorun olmadığını yazmışlardır. Hiç kimse bu soruna köktenci bir biçimde devrimsel bir yaklaşım içine girmeye cesaret edememiştir; ta ki sayın Coşkun Özdemir bunu kendisine iş edininceye dek!

Bu yolda verdiği savaşım ve emek büyüktür. Her devrimci gibi birçok kişiyi karşısına alacağına kuşku yok! Ancak ondaki kararlı duruşu bilen bir dostu olarak, geri adım atmayacağından eminim.

Metin Bobaroğlu

İnsan soyunun, diğer var olanlardan en temel ayrımı, öz-bilinçli bir varlık olmasıdır. Düşünce geleneğinin tarihteki açılımına baktığımızda, insanın önce yaşamını kolaylaştırmak için, kendi dışındaki duyusal şeyleri bilmek istediğini görüyoruz. Giderek gelişen bilgi tasarımı, daha sonraları Felsefe diye adlandırılan bir disipline kavuştu. Bu düşünme etkinliğinde günlük gereçler ve tikel şeylerin bilgisinden varlığın ve var-oluşun nedenleri üzerine düşünmeye geçilmiştir. Bunun yazılı eserlerle günümüze kalan en yüksek biçimleri Antik Yunan düşüncesinde karşımıza çıkar. Bilindiği gibi Pythagorasın bir öğrencisinin ona, "siz bir Sophos (bilge)sunuz" demesine karşın Pythagoras, "hayır ben Sophos değil, Philosophos (bilge-sever)um" demesiyle bu terim düşünce tarihine girmiş ve bu uğraşın genel adı olmuştur.

Platon, bilginin duyusal ve geçici şeylerin bilgisinde temellendirilemeyeceğini, bu dağınık duyusal algıların bir evrensel ölçüt altında birliğe getirilmesi gerektiğini ileri sürmüş ve buna da İdea adını vermiştir. Böylece duyusal güzel algıların idesi güzelik-idesi, duyusal gerçekle ilgili algıların doğruluk-idesi, duyusal ve törel ahlâksal düşüncelerin de İyi-idesi altında birliğe getirilmesi gerektiğini önermiştir.

Platonun Herakleitostan aldığı ve düşüncesinin temeline koyduğu Logos kavramı ise tüm düşünme etkinliğinin -her neyi bilmek istersek onu kapsayan- gerçek-ölçüt olduğunu onamıştır.

Artık, Pythagoras ile başlayan ve Logosa dışsal olan Philosophos (bilge severlik) ve philosophia (hikmet-severlik), yerini kaynağı kendinde olan, öz-bilincin etkinliği olarak Logosa bırakmıştır.

Ancak tüm düşünce tarihinde genel bir ad olarak Philosophia (Felsefe) terimi kala kalmıştır. Kimi düşünürler bunun kavram olarak değil, yalnızca bir ad olarak kalmasının sorun olmadığını yazmışlardır. Hiç kimse bu soruna köktenci bir biçimde devrimsel bir yaklaşım içine girmeye cesaret edememiştir; ta ki sayın Coşkun Özdemir bunu kendisine iş edininceye dek!

Bu yolda verdiği savaşım ve emek büyüktür. Her devrimci gibi birçok kişiyi karşısına alacağına kuşku yok! Ancak ondaki kararlı duruşu bilen bir dostu olarak, geri adım atmayacağından eminim.

Metin Bobaroğlu

ZİRAAT BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 231,00    231,00   
2 120,12    240,24   
3 83,16    249,48   
İŞ BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 231,00    231,00   
2 120,12    240,24   
3 83,16    249,48   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat