1908den beri çeşitli savaş ve ayaklanmalara sahne oluşturmuş olan Osmanlı Devleti, Merkez (İttifak) Devletlerinin müttefiki olarak, Bağlaşık (İtilaf) Devletlerine karşı Birinci Dünya Savaşına girmiş; ancak, savaşı sürdürebilecek güce sahip olmadığını 1918 yılı ortalarına doğru anlamaya başlamıştı.
Savaşın sonlarına doğru, Sadrazam Mehmet Talat Paşa ve influenzadan yaşamını yitirmiş olan Padişah V. Mehmet Vahdettin, Bağlaşık Devletlerin barış koşullarını öğrenmek için Avrupaya ajanlar göndermiş; erken barış yapar ve Bağlaşıklara tüm dikkatlerini, Almanya ile Avusturyaya vermelerinde yardımcı olursa, Osmanlı Devletiyle ılımlı koşullara göre barış yapılabileceği umudunu beslemeye başlamıştı
1908den beri çeşitli savaş ve ayaklanmalara sahne oluşturmuş olan Osmanlı Devleti, Merkez (İttifak) Devletlerinin müttefiki olarak, Bağlaşık (İtilaf) Devletlerine karşı Birinci Dünya Savaşına girmiş; ancak, savaşı sürdürebilecek güce sahip olmadığını 1918 yılı ortalarına doğru anlamaya başlamıştı.
Savaşın sonlarına doğru, Sadrazam Mehmet Talat Paşa ve influenzadan yaşamını yitirmiş olan Padişah V. Mehmet Vahdettin, Bağlaşık Devletlerin barış koşullarını öğrenmek için Avrupaya ajanlar göndermiş; erken barış yapar ve Bağlaşıklara tüm dikkatlerini, Almanya ile Avusturyaya vermelerinde yardımcı olursa, Osmanlı Devletiyle ılımlı koşullara göre barış yapılabileceği umudunu beslemeye başlamıştı