Levent Şentürk, tanıdığım günden bu yana, yetişimini ilkin o zaman da şimdi de efsane gözüyle bakılan bir kadro içinde yazık ki çok kısa süren iş arkadaşlığımızda yan yana çalışırken, sonra yıllardır uzaktan ve ancak telefon, eposta, seyrek görüşmeler ve olabildiğince okuma yoluyla izlediğim ve donanımının her yöndeki erimini gördükçe imrendiğim, hatta, neden söylememeli, kıskandığım bir yazar.
Bir kere, öğrene- ve öğretegeldiği mimarlığın ve dilimizde az rastlanan OuLiPo (= GiYazİş, PoEdAt vb.) uzmanlığının hakkını veriyor.
Bu iki alanın iç içe geçmiş kapsam ve bağlamında kurup sürdürdüğü
PoMİ ve PoUrAt da cabası.
Ama galiba asıl kıskandığım yanı, bir önceki paragrafta öylece söyleyip geçiverdiğim OuLiPo'cu yanının işe karışmadan edemediği yazarlığı. Özellikle de Enis Batur üzerine/dolayımında yazdıkları. Kolay kolay cesaret edilemeyecek zorlu bir uğraşı bu – OuLiPo'cular içinden kaçmak zorunda oldukları labirenti kendileri inşa eden farelerdir madem, labirentin bütün duvarlarına en az birer kez toslanacaktır. Ama bu
çarpmalara çıkış yolunu bulmak için ışık tutma çabaları olarak da bakabiliriz.
Bu kitapta toplanan yazılar bunun kanıtı işte: Enis Batur adıyla bildiğimiz labirentin duvarlarına tutulmuş ışıkların yansıması. Ya da bu çokyüzlünün bütün façetalarından yansıyan ışıkların yazıyla kayda geçirilmesi.
: Sekizinci Kıta için bir Baedeker.
–Selahattin Özpalabıyıklar
Levent Şentürk, tanıdığım günden bu yana, yetişimini ilkin o zaman da şimdi de efsane gözüyle bakılan bir kadro içinde yazık ki çok kısa süren iş arkadaşlığımızda yan yana çalışırken, sonra yıllardır uzaktan ve ancak telefon, eposta, seyrek görüşmeler ve olabildiğince okuma yoluyla izlediğim ve donanımının her yöndeki erimini gördükçe imrendiğim, hatta, neden söylememeli, kıskandığım bir yazar.
Bir kere, öğrene- ve öğretegeldiği mimarlığın ve dilimizde az rastlanan OuLiPo (= GiYazİş, PoEdAt vb.) uzmanlığının hakkını veriyor.
Bu iki alanın iç içe geçmiş kapsam ve bağlamında kurup sürdürdüğü
PoMİ ve PoUrAt da cabası.
Ama galiba asıl kıskandığım yanı, bir önceki paragrafta öylece söyleyip geçiverdiğim OuLiPo'cu yanının işe karışmadan edemediği yazarlığı. Özellikle de Enis Batur üzerine/dolayımında yazdıkları. Kolay kolay cesaret edilemeyecek zorlu bir uğraşı bu – OuLiPo'cular içinden kaçmak zorunda oldukları labirenti kendileri inşa eden farelerdir madem, labirentin bütün duvarlarına en az birer kez toslanacaktır. Ama bu
çarpmalara çıkış yolunu bulmak için ışık tutma çabaları olarak da bakabiliriz.
Bu kitapta toplanan yazılar bunun kanıtı işte: Enis Batur adıyla bildiğimiz labirentin duvarlarına tutulmuş ışıkların yansıması. Ya da bu çokyüzlünün bütün façetalarından yansıyan ışıkların yazıyla kayda geçirilmesi.
: Sekizinci Kıta için bir Baedeker.
–Selahattin Özpalabıyıklar
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 280,80 | 280,80 |
| 2 | 146,02 | 292,03 |
| 3 | 101,09 | 303,26 |
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 280,80 | 280,80 |
| 2 | 146,02 | 292,03 |
| 3 | 101,09 | 303,26 |