Sedat Erden'i ilk tanıdığımda, yazarlığa epey geç başlayanlardan biri diye düşünmüştüm. Karşı Apartmanda Yaşayanlar' ile 'Güvercinler ve Şeytan' adlı iki öykü kitabını imzalayıp verdiğinde, onun emekli olunca sıkılmamak, hoşça zaman geçirmek için anılarını yazdığını sandım. Ancak öykülerini okuyunca durumun hiç de öyle olmadığını gördüm, usta bir öykü yazarının kale¬minden çıkan metinlerdi bunlar. Aynı zamanda 60lı yıllarda Yordam ve Yelken dergilerinde öyküler yayımladığını da öğrenince bu düşüncemin doğru olmadığının farkına vardım.
Erden, yayımladığı iki öykü kitabından sonra, bir otobiyografik roman olan SÜRGÜN'de, subayken Hava Kuvvetlerinden ayrılan genç bir adamın Avustralyanın Sydney kentinde geçirdiği zor yılları anlatıyor. Daha sonra yurda dönmeye karar verdiğinde, bir gemiye tayfa olarak kapağı atıp maceralı bir yolculuktan sonra Türkiyeye dönebilen Sedat Erden, bu romanda Türk edebiyatında ilk kez Avustralya, Hint Okyanusu, Tanzanya ve Kenya gibi farklı coğrafyaları ele alıyor.
Erdenin dili sade ve yalındır; çevre ve insan anlatımında dikkat çekici bir duruluk ve güçlü çağrışımlar fark edilir.
Romanın sonunda yazar, yaşamıyla dürüstçe yüzleşir, dönemin politik atmosferine dair düşüncelerini paylaşır.
Sedat Erden'i ilk tanıdığımda, yazarlığa epey geç başlayanlardan biri diye düşünmüştüm. Karşı Apartmanda Yaşayanlar' ile 'Güvercinler ve Şeytan' adlı iki öykü kitabını imzalayıp verdiğinde, onun emekli olunca sıkılmamak, hoşça zaman geçirmek için anılarını yazdığını sandım. Ancak öykülerini okuyunca durumun hiç de öyle olmadığını gördüm, usta bir öykü yazarının kale¬minden çıkan metinlerdi bunlar. Aynı zamanda 60lı yıllarda Yordam ve Yelken dergilerinde öyküler yayımladığını da öğrenince bu düşüncemin doğru olmadığının farkına vardım.
Erden, yayımladığı iki öykü kitabından sonra, bir otobiyografik roman olan SÜRGÜN'de, subayken Hava Kuvvetlerinden ayrılan genç bir adamın Avustralyanın Sydney kentinde geçirdiği zor yılları anlatıyor. Daha sonra yurda dönmeye karar verdiğinde, bir gemiye tayfa olarak kapağı atıp maceralı bir yolculuktan sonra Türkiyeye dönebilen Sedat Erden, bu romanda Türk edebiyatında ilk kez Avustralya, Hint Okyanusu, Tanzanya ve Kenya gibi farklı coğrafyaları ele alıyor.
Erdenin dili sade ve yalındır; çevre ve insan anlatımında dikkat çekici bir duruluk ve güçlü çağrışımlar fark edilir.
Romanın sonunda yazar, yaşamıyla dürüstçe yüzleşir, dönemin politik atmosferine dair düşüncelerini paylaşır.
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 196,00 | 196,00 |
| 2 | 101,92 | 203,84 |
| 3 | 70,56 | 211,68 |
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 196,00 | 196,00 |
| 2 | 101,92 | 203,84 |
| 3 | 70,56 | 211,68 |