Vedat Tokyay'ın bu kitapla ortaya koyduğu tezler, kentlinin yaşam kalitesini mimari araçlarla artırmayı hedeflemektedir. En önemli iki tez kitabın omurgasını oluşturmaktadır.
Tez 1: Su; kamuya ait kentsel bir mekân olmalıdır.
Suyun kıyısındaki eski limanların doğru biçimde yapılmış kentsel dönüşümleri, bu tezi güçlendirmektedir. Ayrıca, kitabın tüm örneklemelerinde su, kamunun kullandığı bir dizi mekâna dönüştüğü gibi, su kıyısının kentle olan bütünleşmesini de sağlamaktadır. Liman dönüşümleri, Hafencity, Oslo, Cenova örnekleriyle, sahil düzenlemeleri ise, İzmir, Antalya, Zadar, Porto örnekleriyle kitapta yer alıyor.
Tez 2: Suyu kentle bütünleştirmenin yolu, rant yatırımlarını değil kültürel donatıları suyun kıyısına getirmektir.
Kitapta adı geçen Avrupa kentlerinin tümünde, suyun kıyısının insanın alışveriş ve konaklama gereksinimlerine ayrılmadığını görürüz. İnsanlar, suyun kıyısında operaya veya bir açık hava konserine, bir
sergiye, bir müzeye, bir bilim merkezine, bir yazlık sinemaya, bir toplantı mekânına, bir kitaplığa gidiyorlar. Bu şekilde, kent ile suyun kıyısı bütünleştiği gibi, kentlinin en değerli kamusal mekânlara erişimi de sağlanmış oluyor. Bu kent-su-insan üçlemesini fiziksel mekânlara dönüştüren mimarlık ise, suyun kıyısında yarattığı kamusal mekânlarla kente yeni kentsel simgeler armağan ediyor.
İçindekiler;
• Suyun İnsanlarla İlişkilerini Sağlayan Mimarlık Üretimleri
• Suyun Kıyısında Özgürce Var Olabilmemizi Sağlayan Kentsel Mekânlar
• İşlevsiz Liman Yapılarının Yeniden Canlandırılmaları
• Yüzyıllardır Suyun İçinde Yaşayan Kentlerin Suyla Olan İlişkileri
• Suyun İçindeki Mimarlık Yapılarının Bize Sunduğu İpuçları Nelerdir?
• Suyun Eşliğinde Yer Alan Yapıların Kentle Bütünleşmeleri
• Akarsuyun Yarattığı Bir Uygarlık – Mısır
• Suyun Üzerinde Yaşayan Köprüler
• Suyun Üzerinde ve Kıyısında Yaşayan Deniz Fenerleri
• Suyun Eşiğinde Yer Alan Ulaşım Yapıları
Vedat Tokyay'ın bu kitapla ortaya koyduğu tezler, kentlinin yaşam kalitesini mimari araçlarla artırmayı hedeflemektedir. En önemli iki tez kitabın omurgasını oluşturmaktadır.
Tez 1: Su; kamuya ait kentsel bir mekân olmalıdır.
Suyun kıyısındaki eski limanların doğru biçimde yapılmış kentsel dönüşümleri, bu tezi güçlendirmektedir. Ayrıca, kitabın tüm örneklemelerinde su, kamunun kullandığı bir dizi mekâna dönüştüğü gibi, su kıyısının kentle olan bütünleşmesini de sağlamaktadır. Liman dönüşümleri, Hafencity, Oslo, Cenova örnekleriyle, sahil düzenlemeleri ise, İzmir, Antalya, Zadar, Porto örnekleriyle kitapta yer alıyor.
Tez 2: Suyu kentle bütünleştirmenin yolu, rant yatırımlarını değil kültürel donatıları suyun kıyısına getirmektir.
Kitapta adı geçen Avrupa kentlerinin tümünde, suyun kıyısının insanın alışveriş ve konaklama gereksinimlerine ayrılmadığını görürüz. İnsanlar, suyun kıyısında operaya veya bir açık hava konserine, bir
sergiye, bir müzeye, bir bilim merkezine, bir yazlık sinemaya, bir toplantı mekânına, bir kitaplığa gidiyorlar. Bu şekilde, kent ile suyun kıyısı bütünleştiği gibi, kentlinin en değerli kamusal mekânlara erişimi de sağlanmış oluyor. Bu kent-su-insan üçlemesini fiziksel mekânlara dönüştüren mimarlık ise, suyun kıyısında yarattığı kamusal mekânlarla kente yeni kentsel simgeler armağan ediyor.
İçindekiler;
• Suyun İnsanlarla İlişkilerini Sağlayan Mimarlık Üretimleri
• Suyun Kıyısında Özgürce Var Olabilmemizi Sağlayan Kentsel Mekânlar
• İşlevsiz Liman Yapılarının Yeniden Canlandırılmaları
• Yüzyıllardır Suyun İçinde Yaşayan Kentlerin Suyla Olan İlişkileri
• Suyun İçindeki Mimarlık Yapılarının Bize Sunduğu İpuçları Nelerdir?
• Suyun Eşliğinde Yer Alan Yapıların Kentle Bütünleşmeleri
• Akarsuyun Yarattığı Bir Uygarlık – Mısır
• Suyun Üzerinde Yaşayan Köprüler
• Suyun Üzerinde ve Kıyısında Yaşayan Deniz Fenerleri
• Suyun Eşiğinde Yer Alan Ulaşım Yapıları
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 738,00 | 738,00 |
| 2 | 383,76 | 767,52 |
| 3 | 265,68 | 797,04 |
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 738,00 | 738,00 |
| 2 | 383,76 | 767,52 |
| 3 | 265,68 | 797,04 |