Üç Gönül Arasında

Culluk, Tipi Dindi, Ölünün Gözleri, Bir Aşk Uçurumu gibi son derece etkileyici romanlar kaleme almış Mahmut Yesarinin gazete ve dergi sayfaları arasında kalmış epeyce eseri vardır. İşte bu unutulmuş eserlerden biri de Üç Gönül Arasındadır. Bir dönemin popüler dergilerinden Perşembede tefrika edildikten yaklaşık doksan yıl sonra ilk kez kitaplaşan bu eserde, Selim isimli mirasyedi bir adamın üç kadına birden meyletmesi ve bu ilginç hikâyeden ortaya çıkan şaşırtıcı sonuç ele alınmaktadır. Aynı evde yaşayan üç akraba kadının da (anne, kız ve teyze) Selime âşık olduğunu söylersek bu kısacık metindeki entrik unsurların yoğunluğu da tahmin edilecektir.
Üçünün aşkı da gönülde ayrı ayrı üç coşkun ırmak gibi çağlıyor. Acaba bu coşkun ırmaklardan hangisi beni sürükleyip götürecek ve boğup öldürecek? Onun evlenmek teklifinde bulunacağı günlerden beri aklımdan geçiyordu. Fakat vereceğim cevap beni düşündürüyordu. Belkisla evlenirsem, Nebahati kaybedecektim, Neclayı müebbeden unutmam lazım gelecekti. Dimağımda yanan iki zümrüt ampulü kendi ellerimle nasıl kırardım?
Bir an tiyatro sahnelerinde oynanan karşılıklı hileleri düşündüm. Hayatta oynadığımız oyunlar, sahnelerdekilerden daha fazla akıldan, mantıktan uzaktı. Bizim oynadığımız sahne hakiki idi ve en fecisi, kendi kendimizi bile aldatarak oynatıyorduk.