Yetkin Düşünce Dergisi Yıl: 1 Sayı: 4 Ekim, Kasım,

Stok Kodu:
3990000030407
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
232
Baskı Sayısı:
1
Basım Tarihi:
2018
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%13 indirimli
90,00
78,30
3990000030407
366573
Yetkin Düşünce Dergisi Yıl: 1 Sayı: 4 Ekim, Kasım,
Yetkin Düşünce Dergisi Yıl: 1 Sayı: 4 Ekim, Kasım,
78.30

Yetkin Düşünce'nin 4. Sayısı ile karşınızdayız. Bu sayıda, herkesin kullandığı ve hemen herkesin üzerinde bir şeyler söyleyebileceği, bu nedenle de çok biliniyormuş gibi görünen ve bir dosya konusu olmak bakımından çok da cazip görülmeyen bir kavramı/konuyu dosyalaştırdık; bizim kültürümüzde daha çok bir nasihat konusu olarak algılanan "ahlak" kavramı… Oysa bu kavramın, daha önceki sayılarda kapak konusu yaptığımız (Özgürlük ve Teslimiyet, Adalet ve İstikrar, Dini Düşüncede Güncelleme konuları gibi) temel kavramlardan olduğu ve felsefi düzlemde ele alınması gerektiği kanaatindeydik. Bu nedenle konuyu birlikte işlemenin gerekli olduğunu düşündüğümüz "menfaat" kavramıyla birleştirerek ele aldık; muhtelif sorularla konuyu açarak bu kavramların neliğine ve mahiyetine dair bütüncül bir fikir oluşturmayı hedefledik. "Ahlak ve Menfaat" dosyasını farklı zaviyelerden ele alan birçok değerli yazarın katkısıyla dopdolu bir sayı çıktı ortaya.

Ahlak üzerine yeniden düşünmeye çağıran editör Mustafa Tekin, içinden geçmekte olduğumuz maddi ve manevi boyutlu zor zamanlarda "Ahlak ve Menfaat" konusunu siz okurlarımızla paylaşmanın bir sorumluluk olduğunu hatırlatıyor.

Ahlakın imkan ve koşullarını araştıran Kadir Canatan, adalet, ahlakın teminatıdır diyor ve şu formülasyonu geliştiriyor: "İslam hukuku, adaletin hukukudur; İslam ahlakı ise ihsan ahlakıdır. Adalette, karşıdakinin hakkını vermek söz konusu iken, ihsanda daha fazlasını vermek ve daha güzeli ile karşılık vermek söz konusudur."


"Aktif ve otonom varlık olma iddiasındaki insanın ilk yapması gerekenlerden biri, kendi doğası üzerinde bu kadar etkili olan tutkuları kontrol edecek bir güç geliştirmektir." diyen Şaban Ali Düzgün, Ahlakın kök(en) değeri olarak "iman"a işaret ediyor.

Cafer Sadık Yaran, "Ahlaklılığın Evreleri ve İdeal Ahlakın Özellikleri" başlıklı yazısında, ideal ve reel arasındaki farkın sebeplerini sayıyor ve şöyle diyor: Empati yahut "altın kural" bilincinin eksikliği, kişinin kendisine yapılmasını istemediğini başkasına rahatlıkla yapmasına, böylece ideal ahlak düzeyinden aşağı düşmesine yol açan genel özelliklerdendir.

Muhammet Çelik, "bir kereden bir şey olmaz" diye başlayan alışkanlıkların kişi ve toplum ahlakını inşa etmedeki rolüne değiniyor. Özellikle de çocukken oluşan alışkanlıklar ilerleyen yaşlarda da insanın peşini bırakmaz diyerek, insan ahlakında bunun inanç ve düşünceden daha belirleyici olduğuna vurgu yapıyor.

"Siyaset ve ahlak ilişkisi" gibi önemli ve hassas bir konuyu Ümit Aktaş, insanın Allah'ın halifesi olması meselesi üzerinden işliyor. "Bakara Suresi'nin 104. ayetinden, yani raina (bizi güt/yönet) yerine unzurna (bizi gözet, bize öğret) talimatından bir siyasal ve eğitsel model üretilemez mi?" Sorusunu soruyor.

"İslam'da ahlakı tartışmak toplumun can yakıcı sorunlarını tartışmak demektir. Menfaatin ve güç çatışmalarının bittiği yerde değil, toplum yaşamının onsuz olamadığı menfaat ve güç çatışmalarının bizatihi içinde bir maneviyat ve kutsanma arayışıdır İslam'da ahlak." diyen Esat Arslan, nicel büyümeye değil, niteliksel ve insani kalkınmaya odaklı teklifler üzerinde düşünmeye çağırıyor ve bu tefekkürün sadece Türkiye odaklı değil evrensel olması gereğine, dolayısıyla dünyaya bu konuda söz söyleme lüzumuna değiniyor.

Muhammet Özdemir, "Ahlak Menfaatleri Korur mu Dizginler mi?" sorusunu, "Ahlak da öncelikle hepimizin menfaatlerini korumak ve gözetmek için vardır. Hukuk, psikoloji ve ahlakın yetersiz kaldığı zamanlarda devreye girmektedir. Ne var ki, bizim toplumumuzda psikoloji ve ahlak yerine neredeyse tamamen hukukun ve hatta bazen siyasetin sorunları çözümlemesi beklenmektedir ki, bu, son derece yanlıştır. Böyle bir iş yükünü ne hukuk kaldırabilir, ne de siyaset." şeklinde yanıtlıyor.

İbrahim Turan, Sosyal ve kültürel yönden hızlı değişimlerin yaşandığı Modern toplumdaki yozlaşma, yabancılaşma, toplumsal çözülme gibi ahlaki sorunları ve eğitim yol

Yetkin Düşünce'nin 4. Sayısı ile karşınızdayız. Bu sayıda, herkesin kullandığı ve hemen herkesin üzerinde bir şeyler söyleyebileceği, bu nedenle de çok biliniyormuş gibi görünen ve bir dosya konusu olmak bakımından çok da cazip görülmeyen bir kavramı/konuyu dosyalaştırdık; bizim kültürümüzde daha çok bir nasihat konusu olarak algılanan "ahlak" kavramı… Oysa bu kavramın, daha önceki sayılarda kapak konusu yaptığımız (Özgürlük ve Teslimiyet, Adalet ve İstikrar, Dini Düşüncede Güncelleme konuları gibi) temel kavramlardan olduğu ve felsefi düzlemde ele alınması gerektiği kanaatindeydik. Bu nedenle konuyu birlikte işlemenin gerekli olduğunu düşündüğümüz "menfaat" kavramıyla birleştirerek ele aldık; muhtelif sorularla konuyu açarak bu kavramların neliğine ve mahiyetine dair bütüncül bir fikir oluşturmayı hedefledik. "Ahlak ve Menfaat" dosyasını farklı zaviyelerden ele alan birçok değerli yazarın katkısıyla dopdolu bir sayı çıktı ortaya.

Ahlak üzerine yeniden düşünmeye çağıran editör Mustafa Tekin, içinden geçmekte olduğumuz maddi ve manevi boyutlu zor zamanlarda "Ahlak ve Menfaat" konusunu siz okurlarımızla paylaşmanın bir sorumluluk olduğunu hatırlatıyor.

Ahlakın imkan ve koşullarını araştıran Kadir Canatan, adalet, ahlakın teminatıdır diyor ve şu formülasyonu geliştiriyor: "İslam hukuku, adaletin hukukudur; İslam ahlakı ise ihsan ahlakıdır. Adalette, karşıdakinin hakkını vermek söz konusu iken, ihsanda daha fazlasını vermek ve daha güzeli ile karşılık vermek söz konusudur."


"Aktif ve otonom varlık olma iddiasındaki insanın ilk yapması gerekenlerden biri, kendi doğası üzerinde bu kadar etkili olan tutkuları kontrol edecek bir güç geliştirmektir." diyen Şaban Ali Düzgün, Ahlakın kök(en) değeri olarak "iman"a işaret ediyor.

Cafer Sadık Yaran, "Ahlaklılığın Evreleri ve İdeal Ahlakın Özellikleri" başlıklı yazısında, ideal ve reel arasındaki farkın sebeplerini sayıyor ve şöyle diyor: Empati yahut "altın kural" bilincinin eksikliği, kişinin kendisine yapılmasını istemediğini başkasına rahatlıkla yapmasına, böylece ideal ahlak düzeyinden aşağı düşmesine yol açan genel özelliklerdendir.

Muhammet Çelik, "bir kereden bir şey olmaz" diye başlayan alışkanlıkların kişi ve toplum ahlakını inşa etmedeki rolüne değiniyor. Özellikle de çocukken oluşan alışkanlıklar ilerleyen yaşlarda da insanın peşini bırakmaz diyerek, insan ahlakında bunun inanç ve düşünceden daha belirleyici olduğuna vurgu yapıyor.

"Siyaset ve ahlak ilişkisi" gibi önemli ve hassas bir konuyu Ümit Aktaş, insanın Allah'ın halifesi olması meselesi üzerinden işliyor. "Bakara Suresi'nin 104. ayetinden, yani raina (bizi güt/yönet) yerine unzurna (bizi gözet, bize öğret) talimatından bir siyasal ve eğitsel model üretilemez mi?" Sorusunu soruyor.

"İslam'da ahlakı tartışmak toplumun can yakıcı sorunlarını tartışmak demektir. Menfaatin ve güç çatışmalarının bittiği yerde değil, toplum yaşamının onsuz olamadığı menfaat ve güç çatışmalarının bizatihi içinde bir maneviyat ve kutsanma arayışıdır İslam'da ahlak." diyen Esat Arslan, nicel büyümeye değil, niteliksel ve insani kalkınmaya odaklı teklifler üzerinde düşünmeye çağırıyor ve bu tefekkürün sadece Türkiye odaklı değil evrensel olması gereğine, dolayısıyla dünyaya bu konuda söz söyleme lüzumuna değiniyor.

Muhammet Özdemir, "Ahlak Menfaatleri Korur mu Dizginler mi?" sorusunu, "Ahlak da öncelikle hepimizin menfaatlerini korumak ve gözetmek için vardır. Hukuk, psikoloji ve ahlakın yetersiz kaldığı zamanlarda devreye girmektedir. Ne var ki, bizim toplumumuzda psikoloji ve ahlak yerine neredeyse tamamen hukukun ve hatta bazen siyasetin sorunları çözümlemesi beklenmektedir ki, bu, son derece yanlıştır. Böyle bir iş yükünü ne hukuk kaldırabilir, ne de siyaset." şeklinde yanıtlıyor.

İbrahim Turan, Sosyal ve kültürel yönden hızlı değişimlerin yaşandığı Modern toplumdaki yozlaşma, yabancılaşma, toplumsal çözülme gibi ahlaki sorunları ve eğitim yol

AKBANK
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 78,30    78,30   
2 39,93    79,87   
3 27,14    81,43   
4 20,75    83,00   
5 16,91    84,56   
6 14,36    86,13   
ZİRAAT BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 78,30    78,30   
2 39,93    79,87   
3 27,14    81,43   
4 20,75    83,00   
5 16,91    84,56   
6 14,36    86,13   
GARANTİ BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 78,30    78,30   
2 39,93    79,87   
3 27,14    81,43   
4 20,75    83,00   
5 16,91    84,56   
6 14,36    86,13   
İŞ BANKASI
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 78,30    78,30   
2 39,93    79,87   
3 27,14    81,43   
4 20,75    83,00   
5 16,91    84,56   
6 14,36    86,13   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat