Yıldırım

Stok Kodu:
9786055882860
Boyut:
13,5x21
Sayfa Sayısı:
221
Baskı Sayısı:
1
Basım Tarihi:
2011
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Dili:
Türkçe
%28 indirimli
12,96
9,33
9786055882860
639353
Yıldırım
Yıldırım
9.33
İki komutan bu konuşmalardan sonra sessizce bakışmaya başladılar. Emir Timur yine alaycı bir şekilde gülüyordu ve şu sözler ile geceye son verdi:

- Şu dünyanın işine bak Sultan Bayezit. Benim kalçam çıkık, topallayarak yürüyorum, sağ kolum çolak, sağ elimin serçe ve yüzük parmağı yok, senin sağ gözün neredeyse kör. Desene dünya hakimiyeti benim gibi bir topal ile senin gibi bir köre kaldı...

Yıldırım Bayezit'in şehzadeleri bir araya toplanmış ne yapacaklarına karar vermeye çalışıyorlardı. Toplantıdan çıkan karar şuydu: Sultan Bayezit için büyük bir fidye verir ve onu kurtarırsak, savaş meydanından kaçmamızın bedelini bize çok ağır ödetir. Bu sebeple esir kalması şu an için ehven-i şerdir.

...Rivayet odur ki bu olaydan sonra Emir Timur Sultan Bayezit'i kaçma teşebbüsünde bulunamasın diye demir bir kafes içine koydurmuştur.

Emir Timur, Yıldırım Bayezit'i Anadolu'da sekiz ay boyunca yanında gezdirdi. Zapt ettiği her şehirden sonra Yıldırım Bayezit ile sohbet ediyordu. Sohbetlerinden birinde Emir Timur:
-Sultan Bayezit, seni Semerkand'a götüreceğim. Orada bir süre kaldıktan sonra seni yine Osmanoğullarının başında görmek isterim, dedi.

Yıldırım Bayezit bu sözler üzerine:
-Beni Semerkand'a götüreceğine öldür, şimdi öldür, dedi ve devam etti:
-Beni şimdi öldür, yoksa zaten bu rezillik karşısında ben ölmek üzereyim. Görmüyor musun, hayatımı değiştiriyorum, sen ölü vücuduma sevinçle bak ve türbeme defnim için cesedimi benimkilere ver, diyerek demir kafesine geri döndü.
İki komutan bu konuşmalardan sonra sessizce bakışmaya başladılar. Emir Timur yine alaycı bir şekilde gülüyordu ve şu sözler ile geceye son verdi:

- Şu dünyanın işine bak Sultan Bayezit. Benim kalçam çıkık, topallayarak yürüyorum, sağ kolum çolak, sağ elimin serçe ve yüzük parmağı yok, senin sağ gözün neredeyse kör. Desene dünya hakimiyeti benim gibi bir topal ile senin gibi bir köre kaldı...

Yıldırım Bayezit'in şehzadeleri bir araya toplanmış ne yapacaklarına karar vermeye çalışıyorlardı. Toplantıdan çıkan karar şuydu: Sultan Bayezit için büyük bir fidye verir ve onu kurtarırsak, savaş meydanından kaçmamızın bedelini bize çok ağır ödetir. Bu sebeple esir kalması şu an için ehven-i şerdir.

...Rivayet odur ki bu olaydan sonra Emir Timur Sultan Bayezit'i kaçma teşebbüsünde bulunamasın diye demir bir kafes içine koydurmuştur.

Emir Timur, Yıldırım Bayezit'i Anadolu'da sekiz ay boyunca yanında gezdirdi. Zapt ettiği her şehirden sonra Yıldırım Bayezit ile sohbet ediyordu. Sohbetlerinden birinde Emir Timur:
-Sultan Bayezit, seni Semerkand'a götüreceğim. Orada bir süre kaldıktan sonra seni yine Osmanoğullarının başında görmek isterim, dedi.

Yıldırım Bayezit bu sözler üzerine:
-Beni Semerkand'a götüreceğine öldür, şimdi öldür, dedi ve devam etti:
-Beni şimdi öldür, yoksa zaten bu rezillik karşısında ben ölmek üzereyim. Görmüyor musun, hayatımı değiştiriyorum, sen ölü vücuduma sevinçle bak ve türbeme defnim için cesedimi benimkilere ver, diyerek demir kafesine geri döndü.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat