Abdülfettah'ın Şikayeti (1907) ve Yeniçiftlik Köyü - Kale-i Sultaniye Livası Davası (1914 - 1918 ) Kemal Gözler

KİTABIN BÖLÜMLERİ
BİRİNCİ KISIM: UYUŞMAZLIK KONUSU ARAZİ
Bölüm 1: Arazinin İsmi ve Yeri
Bölüm 2: Arazinin Yüzölçümü
Bölüm 3: Arazinin Parçaları ve Sınırları
İKİNCİ KISIM: ABDÜLFETTAH'IN ŞİKÂYETİ: ABDÜLFETTAH, BİGA KAYMAKAMI HASAN BEY VE İBRAHİM BEY'E KARŞI (1907)
Bölüm 4: Abdülfettah
Bölüm 5: İbrahim Bey
Bölüm 6: Kaymakam Hasan Bey
Bölüm 7: Abdülfettah'ın Dilekçesi
Bölüm 8: Biga Mutasarrıfının Cevabı
Bölüm 9: Şikayetin Hukukî Değerlendirmesi
ÜÇÜNCÜ KISIM: YENİÇİFTLİK KÖYÜ – KALE-İ SULTANİYE LİVASI DAVASI (1914-1918)
Bölüm 10: Davanın Biga Kaymakamlığı Safhası
Bölüm 11: Davanın Kale-i Sultaniye Mutasarrıflığı Safhası
Bölüm 12: Davanın Şura-yı Devlet Safhası
Bölüm 13: Davanın Hukukî Değerlendirmesi
ARKA KAPAK TANITIM YAZISINDAN
Bulgaristan muhaciri 200 aile, 1895 yılında şimdi Çanakkale ili Biga ilçesinde bulunan Kayaaltı Çiftliği isimli bir çiftliği satın alarak "Lofça-i Cedit nam-ı diğer Yeniçiftlik" isimli bir köy kurarlar. Satın aldıkları Çiftliğin içinde "Ece Gölü" isimli bir de Göl bulunur. Gölde bol miktarda yılan balığı vardır. Lofça-i Cedit köyü halkı, yılan balıkçılığı yapmaya başlar. Gölde tutulan balıklar Biga'da satılır.
1906 yılının Ağustos ayında Biga eşrafından İbrahim Bey, Ece Gölünün kuzeyinde, 2740 dönüm büyüklüğünde bir araziyi satın alır ve Ece Gölüne komşu olur. İbrahim Bey balıkların kendi arazisinden tutulduğu iddiasıyla Biga'da satılırken dönemin Biga Kaymakamı Hasan Bey'in yardımıyla balıklara el koyar.
Bu olay üzerine Lofça-i Cedit köyünden Muhsin oğlu Abdülfettah, Şura-yı Devlete, yani dönemin Danıştayına bir "şikâyeti havi arzuhal" verir.
Bu arada Lofça-i Cedit köyünden 274 kişi, İbrahim Bey ile aralarındaki uyuşmazlığa son vermek için söz konusu araziyi İbrahim Bey'den 1907 yılının Temmuz ayında satın alırlar.
Satın aldıkları arazi Ece Gölü Ayağında bulunan, sıkça su altında kalan ve bu nedenle de ziraate elverişli olmayan bir arazidir. Bu nedenle bu araziyi ekemezler ve araziyi "mera" olarak kullanmak zorunda kalırlar. Ne var ki, bu arazinin vasfı, tapuda "mera" değil, "tarla" olarak kayıtlıdır. Bunun üzerine Kale-i Sultaniye Livası İdare Meclisi, 19 Ağustos 1917 tarihli kararıyla söz konusu arazinin, arka arkaya üç yıl süreyle ziraatten terk ve tatil edilmesi sebebiyle mahlûliyetine, yani arazinin Hazineye geçmesine karar verir.
Lofça-i Cedit Köyü İhtiyar Heyeti, 21 Kasım 1917 tarihli bir dilekçeyle, Kale-i Sultaniye Livası İdare Meclisinin bu kararının feshi talebiyle Şura-yı Devlette dava açar.
Davaya bakan Şura-yı Devlet Mülkiye ve Maarif Dairesi, 23 Mart 1918 tarihli kararıyla Lofça-i Cedit Köyü İhtiyar Heyetinin bu talebini haklı bulur ve Kale-i Sultaniye Livası İdare Meclisinin mahlûliyet kararının kanuna aykırı olduğuna ve bu nedenle keenlemyekün addedilmesine, yani yok hükmünde sayılmasına ve ziraate elverişli olmayan bu arazinin tapudaki vasfının "mera"dan "tarla"ya dönüştürülmesine karar verir.
Kitabımızda bu tarihsel olayların yanında, ayrıca, Abdülfettah'ın yaptığı şikâyet başvurusu ve Lofça-i Cedit Köyü İhtiyar Heyetinin açtığı fesih davası üzerinden Osmanlı Şura-yı Devletinin görev ve yetkileri ile işleyiş usûlleri de incelenmekte ve bu iki örnek olay üzerin-den son dönem Osmanlı idarî yargı sisteminin niteliği tartışılmaktadır.
KİTABIN BÖLÜMLERİ
BİRİNCİ KISIM: UYUŞMAZLIK KONUSU ARAZİ
Bölüm 1: Arazinin İsmi ve Yeri
Bölüm 2: Arazinin Yüzölçümü
Bölüm 3: Arazinin Parçaları ve Sınırları
İKİNCİ KISIM: ABDÜLFETTAH'IN ŞİKÂYETİ: ABDÜLFETTAH, BİGA KAYMAKAMI HASAN BEY VE İBRAHİM BEY'E KARŞI (1907)
Bölüm 4: Abdülfettah
Bölüm 5: İbrahim Bey
Bölüm 6: Kaymakam Hasan Bey
Bölüm 7: Abdülfettah'ın Dilekçesi
Bölüm 8: Biga Mutasarrıfının Cevabı
Bölüm 9: Şikayetin Hukukî Değerlendirmesi
ÜÇÜNCÜ KISIM: YENİÇİFTLİK KÖYÜ – KALE-İ SULTANİYE LİVASI DAVASI (1914-1918)
Bölüm 10: Davanın Biga Kaymakamlığı Safhası
Bölüm 11: Davanın Kale-i Sultaniye Mutasarrıflığı Safhası
Bölüm 12: Davanın Şura-yı Devlet Safhası
Bölüm 13: Davanın Hukukî Değerlendirmesi
ARKA KAPAK TANITIM YAZISINDAN
Bulgaristan muhaciri 200 aile, 1895 yılında şimdi Çanakkale ili Biga ilçesinde bulunan Kayaaltı Çiftliği isimli bir çiftliği satın alarak "Lofça-i Cedit nam-ı diğer Yeniçiftlik" isimli bir köy kurarlar. Satın aldıkları Çiftliğin içinde "Ece Gölü" isimli bir de Göl bulunur. Gölde bol miktarda yılan balığı vardır. Lofça-i Cedit köyü halkı, yılan balıkçılığı yapmaya başlar. Gölde tutulan balıklar Biga'da satılır.
1906 yılının Ağustos ayında Biga eşrafından İbrahim Bey, Ece Gölünün kuzeyinde, 2740 dönüm büyüklüğünde bir araziyi satın alır ve Ece Gölüne komşu olur. İbrahim Bey balıkların kendi arazisinden tutulduğu iddiasıyla Biga'da satılırken dönemin Biga Kaymakamı Hasan Bey'in yardımıyla balıklara el koyar.
Bu olay üzerine Lofça-i Cedit köyünden Muhsin oğlu Abdülfettah, Şura-yı Devlete, yani dönemin Danıştayına bir "şikâyeti havi arzuhal" verir.
Bu arada Lofça-i Cedit köyünden 274 kişi, İbrahim Bey ile aralarındaki uyuşmazlığa son vermek için söz konusu araziyi İbrahim Bey'den 1907 yılının Temmuz ayında satın alırlar.
Satın aldıkları arazi Ece Gölü Ayağında bulunan, sıkça su altında kalan ve bu nedenle de ziraate elverişli olmayan bir arazidir. Bu nedenle bu araziyi ekemezler ve araziyi "mera" olarak kullanmak zorunda kalırlar. Ne var ki, bu arazinin vasfı, tapuda "mera" değil, "tarla" olarak kayıtlıdır. Bunun üzerine Kale-i Sultaniye Livası İdare Meclisi, 19 Ağustos 1917 tarihli kararıyla söz konusu arazinin, arka arkaya üç yıl süreyle ziraatten terk ve tatil edilmesi sebebiyle mahlûliyetine, yani arazinin Hazineye geçmesine karar verir.
Lofça-i Cedit Köyü İhtiyar Heyeti, 21 Kasım 1917 tarihli bir dilekçeyle, Kale-i Sultaniye Livası İdare Meclisinin bu kararının feshi talebiyle Şura-yı Devlette dava açar.
Davaya bakan Şura-yı Devlet Mülkiye ve Maarif Dairesi, 23 Mart 1918 tarihli kararıyla Lofça-i Cedit Köyü İhtiyar Heyetinin bu talebini haklı bulur ve Kale-i Sultaniye Livası İdare Meclisinin mahlûliyet kararının kanuna aykırı olduğuna ve bu nedenle keenlemyekün addedilmesine, yani yok hükmünde sayılmasına ve ziraate elverişli olmayan bu arazinin tapudaki vasfının "mera"dan "tarla"ya dönüştürülmesine karar verir.
Kitabımızda bu tarihsel olayların yanında, ayrıca, Abdülfettah'ın yaptığı şikâyet başvurusu ve Lofça-i Cedit Köyü İhtiyar Heyetinin açtığı fesih davası üzerinden Osmanlı Şura-yı Devletinin görev ve yetkileri ile işleyiş usûlleri de incelenmekte ve bu iki örnek olay üzerin-den son dönem Osmanlı idarî yargı sisteminin niteliği tartışılmaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 382,50 | 382,50 |
2 | 198,90 | 397,80 |
3 | 137,70 | 413,10 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 382,50 | 382,50 |
2 | 198,90 | 397,80 |
3 | 137,70 | 413,10 |
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 382,50 | 382,50 |
2 | 198,90 | 397,80 |
3 | 137,70 | 413,10 |

Kemal Gözler, 1983 yılında Biga Lisesi'nden mezun oldu. 1983 yılında girdiği Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden 1987'de mezun oldu. Aynı üniversitenin sosyal bilimler enstitüsünde kamu hukuku anabilim dalındaki yüksek lisans eğitimini 1990'da tamamladı. Daha sonra Fransa'ya giderek Bordeaux Üniversitesi hukuk, siyâsî, iktisâdî ve idârî bilimler fakültesinde, kamu hukuku üzerine 1990-92 arasında yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra, 1995'te de aynı üniversiteden doktora çalışmasını tamamlayarak "hukuk doktoru" ünvânını aldı.
Kemal Gözler, 1988 yılından 1997'e kadar Ankara Üniversitesi hukuk fakültesinde, genel kamu hukuku dalında araştırma görevlisi olarak görev yaptı. Fransa dönüşü, 1997’de Uludağ Üniversitesi iktisadî ve idarî bilimler fakültesine yardımcı doçent olarak atandı. 2000'de doçent olduktan sonra 2004 yılına kadar Bursa'da görev yaptı. 2004 yılında Koç Üniversitesi hukuk fakültesine doçent kadrosu ile geçti. 2007 yılında profesör ünvânı ile yeniden Uludağ Üniversitesi hukuk fakültesinde anayasa hukuku dalında ders verdi ve 2016'da emekli oldu.
Kemal Gözler, 1999 yılında Türk Sosyal Bilimler Derneği'nden "genç sosyal bilimciler birincilik ödülü"nü kazandı. 2001 yılında, ODTÜ Mustafa N. Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfı'nın "araştırma teşvik ödülü"ne lâyık görüldü. Ayrıca 2009 yılında, 2008 tarihli idare hukuku kitabının 7. baskısı, 2009 TÜBA üniversite ders kitapları telif ödülünü kazandı. Kemal Gözler'in anayasa hukuku, idare hukuku üzerine ve Lofça Pomakları hakkında yayınlanmış çalışmaları vardır.