Modern ceza muhakemesinin amacı; maddi gerçeği bulmak ve bu gerçeğin üzerine adaleti ve hukuk barışını tesis etmektir. Yargılama sonucunda ilan edilen hükümle bu amaç ortaya konmakta ve somutlaşmaktadır. Ancak bir süre sonra kesin hükmün gerçeğe veya hukuka aykırı olduğu anlaşılabilir. Bu gibi durumlarda ortada bir adli hata var demektir. Adli hata içeren kesin hükmün onarılması için olağanüstü kanun yolları kabul edilmiştir.
Bununla beraber, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı (CMK m. 308), bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı (CMK m. 308/A) ve kanun yararına bozma (CMK m. 309, m. 310) başvuru usulü bakımından diğer kanun yollarından ayrılmaktadır. Zira bu kanun yollarına başvuru için CMKnın m. 260 ila m. 266da düzenlenen genel hükümlerine atıf yapılmamış, başvuru yetkisine sahip olan makam ve kişiler ayrı ayrı ve münhasıran ilgili kanun yollarını düzenleyen hükümlerde gösterilmiştir.
Bu bağlamda, söz konusu makam ve kişiler önemli bir yetkiye sahip olduğu kadar, aynı zamanda önemli bir görevle de yükümlü kılınmışlardır. Zira ceza muhakemesinin amacına ulaşması, ilgili kişilerin ve toplumun hak ve menfaatlerinin korunması, adaletin ve hukuk barışının sağlanması için bu kanun yollarının gereği gibi işletilmesi lazımdır. Dolayısıyla, CMK m. 308/A, m. 308, m. 309 ve m. 310 hükümleri hem doktrindeki görüşler hem uygulamadaki gelişmeler çerçevesinde her yönüyle değerlendirilmeli ve tartışmalı hususlara çözüm bulunmalıdır. Bu çalışmanın ulaşmak istediği temel gaye budur.
Modern ceza muhakemesinin amacı; maddi gerçeği bulmak ve bu gerçeğin üzerine adaleti ve hukuk barışını tesis etmektir. Yargılama sonucunda ilan edilen hükümle bu amaç ortaya konmakta ve somutlaşmaktadır. Ancak bir süre sonra kesin hükmün gerçeğe veya hukuka aykırı olduğu anlaşılabilir. Bu gibi durumlarda ortada bir adli hata var demektir. Adli hata içeren kesin hükmün onarılması için olağanüstü kanun yolları kabul edilmiştir.
Bununla beraber, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itirazı (CMK m. 308), bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı (CMK m. 308/A) ve kanun yararına bozma (CMK m. 309, m. 310) başvuru usulü bakımından diğer kanun yollarından ayrılmaktadır. Zira bu kanun yollarına başvuru için CMKnın m. 260 ila m. 266da düzenlenen genel hükümlerine atıf yapılmamış, başvuru yetkisine sahip olan makam ve kişiler ayrı ayrı ve münhasıran ilgili kanun yollarını düzenleyen hükümlerde gösterilmiştir.
Bu bağlamda, söz konusu makam ve kişiler önemli bir yetkiye sahip olduğu kadar, aynı zamanda önemli bir görevle de yükümlü kılınmışlardır. Zira ceza muhakemesinin amacına ulaşması, ilgili kişilerin ve toplumun hak ve menfaatlerinin korunması, adaletin ve hukuk barışının sağlanması için bu kanun yollarının gereği gibi işletilmesi lazımdır. Dolayısıyla, CMK m. 308/A, m. 308, m. 309 ve m. 310 hükümleri hem doktrindeki görüşler hem uygulamadaki gelişmeler çerçevesinde her yönüyle değerlendirilmeli ve tartışmalı hususlara çözüm bulunmalıdır. Bu çalışmanın ulaşmak istediği temel gaye budur.
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 587,25 | 587,25 |
| 2 | 305,37 | 610,74 |
| 3 | 211,41 | 634,23 |
| Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
|---|---|---|
| Tek Çekim | 587,25 | 587,25 |
| 2 | 305,37 | 610,74 |
| 3 | 211,41 | 634,23 |